Geçmişte Aydınlar Ocağı, KYÖD, KSO ve KOTO gibi sivil toplum örgütleri önemli toplantılar yapar, farkındalık yaratan projelere imza atardı.
Dokümantasyon Merkezi, Yelken Kulübü kentlilik bilincini geliştirmek amacıyla düzenlenen sohbetlerde anıların anlatıldığı mekanlardı.
Kocaelispor, Leyla Atakan Fuarı Kocaeli adını dünyaya duyuran marka kurumlardı.
Aidiyet duygusunun öne çıktığı, hemşeri derneklerini mikro milliyetçilik anlayışının fazla öne çıkmadığı günlerde teknoloji bu denli gelişmemişti ama Kocaeli “ortak akıl” ile yönetilirdi.
Yerel gazete ve gazeteci sayısı fazla değildi, internet gazeteciliği henüz yoktu, sosyal medya yaşamımıza girmemişti ama gazetelerin de gazetecilerin de sorumlulukları, saygınlığı, güvenirliği, itibarı vardı.
Yıllar öncesi yapılan haberler ve röportajlarla bugünküler karşılaştırıldığımda
Dün ile bugünün farkı açık ara görülüyor.
Özverinin, heyecanın, araştırmacılığın, ustalığın, saygınlığın yerini tembelliğin, masa başı haberciliğin, emek hırsızlığın aldığına tanık oluyoruz.
Zaman tünelinde yaptığımız yolculukta değişenin yalnız gazetecilerin değil siyasilerin de değiştiğini görüyoruz.
Ama sayıları az da olsa gazetecilerden ve siyasilerden değişmeyenlerin de olduğunu anlatan o yazılardan birini geçtiğimiz günlerde değerli dostum Dr. Halil İbrahim Kahraman gönderdi.
Bugün gazetecilerin sorumluluklarını unuttuğu, siyasilerin “dün dündür” derken yıllar önce kaleme aldığım o yazıyı siz okurlarla paylaşmak istiyorum.
22 YIL ÖNCE BUGÜN
Dr. Halil İbrahim Kahraman’ın başkanlığını yaptığı Aydınlar Ocağı, 22 Mart 1997 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı konuk etmişti.
Bugünkü KOTO binasının bulunduğu yerde hizmet veren Venüs Restoranda konuşan Erdoğan’ın konusu, “Türkiye’nin Demokrasi Meseleleri” idi.
Hedefinin kubbede hoş seda bırakmak olduğunu söyleyen Erdoğan, ısrar üzerine
Mehmet Akif Ersoy’un “Asım’ın Nesli” şiirini okudu.
Konuşmasına “Beni, daha belediye başkanlığı koltuğuna oturmadan idam sehpasına çıkardılar. Ben başkan seçilince kıyamet kopmadı, oyunları bozuldu, demokrasi kazandı” dedi.
Türkiye’de kavga toplu oluşturulmak istendiğini ve bunun başını medyanın çektiğini savunan Erdoğan, “Kime ve neye göre demokrasi, bunu tespit etmemiz lazım. Gelin halkın iradesine saygı duyalım. Maalesef Türkiye’de demokrasi tıkanmıştır. Burada en büyük sorumluluk medyaya aittir. Bir kısım medyanın, ülkenin menfaatleri için çalıştığına inanmıyorum. Basın adı altında demokratik zorbalık var. Yıllardır kendi totaliter yapılarını oluşturmuşlar. Nerede kan ve ölüm olacak onu bekliyorlar” cümlelerinin 22 yıl öncesine ait olduğunu bilmesem hani 23 Haziran’da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi öncesi söylendiğini düşüneceğim..
ERDOĞAN VE O YAZI
Gelelim, Özgür Kocaeli Gazetesinde çalışırken 26 Mart 1997 tarihinde İbrahim Kahraman’ın başkanlığını yaptığı Aydınlar Ocağı konuğu Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsettiğim köşe yazıma;
22 yıl önce söylediklerinin bugün de arkasında duran, benzer cümleler kuran Erdoğan’daki tek değişiklik, yaşı ve unvanı.
O tarihte Refah Partisi üyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Erdoğan 43 yaşında idi, bugün AK Parti üyesi, Cumhurbaşkanı ve 65 yaşında.
Konuyu dağıtmadan o yazıda Erdoğan ile ilgili neler yazmışım ona göz atalım;
“Erdoğan yorgun görünüyordu. Medyaya kızgındı ve yazılanlardan rahatsızdı. Konuşmasında, Türkiye ve demokrasi konularından çok İstanbul’u anlattı.”
Başka? Demokrasilerde halk iradesinin önemine değinirken, “Bugün dünya demokrasi konusunda ortak bir görüşe sahiptir. Benim kişisel kanaatim, demokrasi bir faziletler buluşmasıdır. Demokrasi amaç değil, araçtır.” dedi.
Bugün savunduğu düşünceleri 22 yıl önce şu cümlelerle anlattı, “Türkiye’nin 65 milyon insanının Ankara’dan yönetilmesi yanlıştır.”
Bürokratları eleştirirken şöyle konuşmuştu, “2000’e 3 kala sokaklarda insanların nasıl yürüyeceğine, okullarda nasıl giyineceğine bürokratlar karar veriyor. Bunun için değil midir ki, hala atanmışlar kendilerini halkın oylarıyla seçtiği parlamentonun üstünde görüyor ve meclisin alanına müdahale edebiliyor. Bunun için değil midir ki halkın inancına, seçme ve yaşama hakkına çocuğunun eğitim biçimine, seçme özgürlüğüne, serbest ticaretine devlet talip olabiliyor.”
ÇOK KEYİF ALDIM
O yazımı okurken Erdoğan’ın konuşurken değişmediği gibi ben de yazarken özellikle eğitimle ilgili konularda değişmediğimi gördüm.
Başkan Erdoğan’ın imam hatip liseleriyle ilgili anlattıklarının ardından ben ne yazmışım, “İmam hatip lisesi mezunu olup 4 çocuğunu imam hatip lisesine gönderen Başkan Erdoğan’ın inandığı konulardaki kararlılığı, samimi yaklaşımı çoğu insanlara örnek olmalı. Recep Tayyip Erdoğan’dan ders almalı. Erdoğan’ı dinlerken öğretmen yetiştiren köy enstitüleri, öğretmen okulları, eğitim enstitüleri, yüksek öğretmen okulları kapatılırken sessiz kalan toplumun imam hatiplerin orta kısmının kapatılması gündeme geldiğinde nasıl ortak tavır aldıklarını düşündüm. Okulları kapatılan öğretmenler kendi sorunlarını dile getirecekleri yerde başkalarının sorunlarıyla ilgileniyorlar.”
O yazımı okurken, aradan 22 yıl geçmesine rağmen değişen bir şey olmadığını bir kez daha gördüm.
Sendikacı olarak ortalıkta dolaşanların dün olduğu gibi bugün de eğitimin ve öğretmenlerin sorunlarından çok bir şekilde oturdukları koltukları kaptırmamak için yoğun çaba sarf ettiklerine tanık oldum.
Yazılarımda yıllar geçse de en küçük bir değişme olmadığı, eğitim ve öğretmen sorunlarına duyarsız kalan sendikacıları ilk günkü kararlılıkla eleştirmeye devam etmenin keyfini ve gururunu yaşadım.
Değerli dostum Dr. Halil İbrahim Kahraman’a beni yıllar öncesine götürdüğü ve bu yazıyı yazmama olanak sağladığı için teşekkür ediyorum.
26 MART 1997
***************************************************
22 MART 1997
CUMHURBAŞKANI FORSU
HER YERDE OLMAMALI!
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesinin ardından milli eğitim bakanlığı dahil tüm bakanlıkların logosu değişti.
Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan 16 Türk Cumhuriyetinin yıldızları da bakanlıkların yeni logolarına kondu.
Milli eğitim bakanlığına bağlı tüm okul ve kurumların tabelaları değişecek.
Yeni açılan okulların tabelalarında Cumhurbaşkanı forsu kondu.
Eski okulların tabelaları da yeni öğretim yılında değişmiş olacak.
Henüz işin başındayken, okulların tabelaları değişmemişken Cumhurbaşkanlığı forsunu okul tabelalarına konma kararından vaz geçelim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuzluğa kadar süreceğini ve 16 Türk Devletini sembolize eden Cumhurbaşkanlığı forsunu öyle her yere yerleştirerek değerini, önemini basite indirme uygulamasına son verelim.
Dahası, her yere asmak için yoğun çaba harcadığımız Cumhurbaşkanlığı forsu, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk kez milli mücadelenin devam ettiği 1922 İzmir seyahatinde kullandığı ambleme çok benziyor.
İşte Cumhurbaşkanı forsu ortasındaki güneşin Türkiye Cumhuriyeti’ni, 16 yıldızın tarih boyunca kurulan 16 büyük Türk devleti;
Büyük Hun İmparatorluğu, Batı Hun İmparatorluğu, Avrupa Hun İmparatorluğu, Ak Hun İmparatorluğu, Göktürk İmparatorluğu, Avar İmparatorluğu, Hazar İmparatorluğu, Uygur Devleti, Karahanlılar, Gazneliler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Harzemşahlılar, Altınordu Devleti, Büyük Timur İmparatorluğu, Babür İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu.
BAŞKAN ELLİBEŞ’İN
LİSTESİ HAZIR GİBİ
AK Parti 31 Mart’ta geride başladığı Derince, Dilovası ve Gölcük’te seçimi önde bitirdi.
İzmit’i CHP karşısında kaybederek 15 yıllık gelenek ve tılsım bozuldu, “basiret bağlanması” başladı.
İl başkanı Abdullah Eryarsoy ve yönetimi istifa etti.
Yeni başkan arayışları başladı.
Eski yeni, siyasi mevta olan olmayan, seçimlerde çizik yiyen yemeyen onlarca isimle görüşüldü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın huzuruna çıkarılan isimlerden şans Mehmet Ellibeş’e güldü.
Benim için sürpriz olmayan, hatta favori gösterdiğim isimlerin başında gelen Mehmet Ellibeş, “Yeni yönetim için aceleye gerek yok. İl başkanı geminin başında” diyerek yönetimini oluşturma çalışmalarına başladı.
Herkesi kucaklayacak, herkesin beğenisini ve takdirini alacak isimleri belirlemek için önceki il başkanları, ilçe ve belediye başkanları, partisinin kanaat önderleri ile görüştü.
Dava ve yakın çalışma arkadaşı Nihat Abiş’in önerilerini de alarak öne çıkan isimlerle bir araya geldi.
İlk günden bu yana hep yanında olan ve destek veren Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ile zaman zaman değerlendirmeler yaptı.
Ve bayram sonrası gazetecilerin karşısına geçerek herkesi kucaklayacak, dedikodulara son verecek yeni yönetimini açıklayacak.
Abdullah Eryarsoy’un 3 Mayıs’ta istifasının ardından bir aydan fazla başsız ve sahipsiz kalan AK Parti’de il başkanı olarak “Bismillah” diyerek çalışmalara başlayacak.
Mehmet Ellibeş’e tekrar hayırlı olsun diyor, başarılar diliyor, AK Parti’de beklenen ve özlenen fotoğrafı vereceğine inanıyorum.
LİSTEDE KİMLER VAR
Beyefendiliği, insanlığı, saygınlığı, yardımseverliği, özverili çalışması, 41 yıllık belediyecilik performansı ve siyasette kazandığı tecrübesiyle AK Parti Kocaeli İl Başkanlığı koltuğuna oturan Mehmet Ellibeş çok şanslı.
Yanında yönetimi oluştururken sık sık bir araya geldiği, görüşlerine değer verdiği Tahir Büyükakın ve Nihat Abiş gibi isimler var.
En çok merak edilen de Ellibeş’in sır gibi sakladığı yönetimine kimleri alacağı.
Kulislerde konuşulan isimler arasında yol ve çalışma arkadaşı Nihat Abiş ismi öne çıkıyor.
Adı, Büyükşehir Belediyesinde görev alacaklar arasında geçen Abiş’in tercihini belediyeden yana kullanacağı belirtiliyor.
Ellibeş’in listesinde yer alacak isimler arasında Orhan Barış, Şahin Talus, İshak Yıldırım, Engin Koyun, Mikail Dal, Mehmet İpşiroğlu, Hasan Kandaz, Muharrem Top’a kesin gözle bakıldığı iddia ediliyor.
Listeye kimlerin girip girmediğini görmek için bayram sonrası beklemek gerekecek.
Bu arada önceki başkan Abdullah Eryarsoy başta olmak üzere il başkanlığı koltuğunda gözü olan olmayan, yönetime giren girmeyen herkes yaşanmışları, kırgınlıkları, küskünlükleri bir kenara bırakıp birbiriyle kucaklaşmalı, kenetlenmelidir.
Başkanlığın kaybedildiği İzmit dahil 13 belediye meclisinde çoğunluğa sahip parti olarak yaşanacak olumsuzluklar, ortaya atılan iddialar karşısında kamuoyunu inandıracak, ikna edecek açıklamalar yapılmalıdır.
Ellibeş’in görev ve sorumluluğu belediyelerde sınırlı olmayıp her biri ayrı “telden çalan ve kafasına göre takılan”, geçmişte yaşanmış “siyasi başarıları” yok sayan milletvekilleriyle de bir araya gelip “birlik beraberlik” mesajları vermektir.
Kocaeli’nin tamamında başlayan ve başlayacak projeleri takip etmek, zamanında sonuçlanması için bürokratlar başta olmak üzere herkesle ortak çalışmaktır.
Öncelikli trafik ve ulaşım, kavşaklar, çöp depolama alanı, kentsel dönüşüm projelerini takip etmektir.
SONUÇ: AK Parti kuruduğu 14 Ağustos 2001’den buyana Kocaeli il başkanlığı koltuğuna Nihat Ergün, İbrahim Karaosmanoğlu, Fikri Işık, Zeki Aygün, Mahmut Civelek, Şemsettin Ceyhan, Abdullah Eryarsoy, Mehmet Ellibeş oturdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanlığı yapmış Nihat Ergün, İbrahim Karaosmanoğlu, Mahmut Civelek, Mehmet Ellibeş gibi isimlere şans vermesi tesadüf olmasa gerek. Mehmet Ellibeş’e tavsiyem; girdiği her seçimde çizik yiyen, “siyasi mevta” olan Mahmut Civelek’i değil her dönem başarılı olan Nihat Ergün, İbrahim Karaosmanoğlu, Fikri Işık, Zeki Aygün, Şemsettin Ceyhan yolunda yürümesidir.
Tüm okurlarımın ve Müslümanların RAMAZAN BAYRAMINI sağlık, mutluluk, huzur ve başarı dileklerimle kutluyorum.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.