Yarım asrı geçen gazetecilik yaşamımda kişi ve kurumlarının olumlu faaliyetlerini sahiplenen yazılarımdan dolayı “teşekkür” aldığım sınırlıdır.
Eleştirilere tahammül edemeyip soluğu mahkeme kapılarında alanların sayısı ise oldukça fazla.
Aralarında Sefa Sirmen’in de bulunduğu siyasetçi, vali, rektör, dekan, kaymakam, akademisyen, sendikacı, müdür, öğretmen, polis, asker, sivil tarafından hakkımda onlarca ceza ve tazminat davası açıldı.
Gazetecilik ilkeleri doğrultusunda, bilgi ve belgeye dayalı, hakaret içermeyen onlarca yazım nedeniyle polise, savcıya, hakime defalarca ifade vermek zorunda kaldım.
Açılan davalar, “Yazar, yazılarını eleştiri sınırları içinde yazmış olduğundan suç unsuruna rastlanamamıştır” kararı ile sonuçlandı.
Allah’ıma şükürler olsun ki “onurlu bir gazeteci” olarak yazmaya devam ediyorum. Allah sağlık ve ömür verdiği sürece de yazacağım.
Eleştiriye tahammülü olmayan, “hoşgörü fakiri”, Anayasa, evrensel hukuk kuralları ve yargı kararlarından habersiz milletvekilleri ile mücadele edeceğim.
İslam terbiyesiyle büyüyen, Din Kültür ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yapan, 3 dönemdir milletvekili seçilen Şevki Yılmaz hocanın oğlu AK Parti milletvekili Mehmet Akif Yılmaz’dan bahsettiğimi anlamışsınızdır.
Kahramanımız, 20 Ağustos pazartesi günü, “AK Parti MKYK Sonrası Sevinenler ve Üzülenler” başlıklı yazımın kendisi ile ilgili bölümünden rahatsız olmuş.
“Sayın Yılmaz çok istediği AK Parti MKYK’ya giremeyince yandaşı kişi ve sivil toplum örgütlerine destek fırsatını kaçırdığına çok üzülmüştür” cümlesini okuyunca hop oturmuş hop kalkmış.
Telefonla, “Galip hocam, benim MKYK’ya girmek gibi bir isteğim ve çabam olmadı. Nereden çıkardınız bütün bunları, düzeltir misiniz” demek yerine telefona sarılmış.
Yunus Emre’nin “Küçük insanlar dengini, büyük insanlar kendini arar” dizelerinde dediği gibi kendisine yakışanı yapmış.
WhatsApp hesabıma, “Seni ve sana bu yazıyı yazdıran şerefsizleri, yalan ve iftiralarınızla Kahhar olan Rabbime havale ediyorum” yazmış.
Eleştiriye tahammülü olmadığını, her yerde, kullandığı üslupla “ruh ikizini” görmek istediğini söylemeye çalışmış.
Aklınca, hakaret ederek beni yıldıracağını sanmış. Çok korktum!
Anlaşılan Mehmet Akif hoca, “okuma özürlü” olduğu için Galip Ataman’ın araştırmadan, bilgi ve belgeye ulaşmadan yazı yazmadığını, kaleminin gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “hedefine saplanan ok kadar keskin” olduğunu bilmiyor.
BABA ŞEVKİ HOCA
Ben inanıyorum ki, baba Şevki Yılmaz islami terbiye ve siyasi ahlakla yetiştirdiği oğlu Mehmet Akif’in yazdıklarını okumamıştır.
Okusaydı; karşısına alır, yazdıklarının küfür ve günah olduğunu birkaç ayet ve hadisle açıkladıktan sonra Şeyh Edebali’nin Osman Beye nasihatinden şu sözleri hatırlatırdı, “Ey Oğul!.. Beysin, bundan sonra öfke bize; uysallık sana. Güceniklik bize; gönül alma sana. Suçlamak bize; katlanmak sana. Acizlik, yanılgı bize; hoş görmek sana. Kem göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana… Yiğit olan dilsizdir, her ağzına geleni demez… Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın…Öfke ateş, öfke afet, öfke şeytandır oğul… Bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah rüzgarında savrulup gidersin…”
MİSLİYLE İADE EDİYORUM
Eleştiriye tahammülü olmayan “hoşgörü Fakiri” AK Parti Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz’ın “seviyesine” inip, onun üslubuyla cevap vermeyeceğim.
Ama Anayasayı, yasaları, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve Yargı kararlarını hatırlatmakla yetineceğim.
Bir: Anayasamızın 2. Maddesi, “Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir HUKUK Devletidir.”
İki: Anayasa’mızın 26. maddesi, “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.”
Üç: Anayasa Mahkemesi kararları, “Kamuya mal olmuş kişilerin özellikle siyasetçilerin şöhreti söz konusu olduğunda toplumun bu kişilerle ilgili olarak haber alma hakkı da dikkate alınarak daha fazla eleştiriye tahammül etmesi gerekmektedir.”
Dört: Mahkeme kararları, “Eleştiri ne kadar ağır olursa olsun, eleştiriye karşı büyük bir hoşgörü vardır. Eleştiri övgü olmadığına göre sert, incitici ve rahatsız edici olmalıdır. Eleştiri, şahsın kişilik haklarını büyük ölçüde zedelemiyorsa, eleştiride küfür ve haysiyet kırıcı sözler yoksa eleştiri, eleştiri sınırları içinde kabul edilmelidir.”
Beş: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 19. Maddesi, “Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak ve fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek hakkını içerir.”
Altı: Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 10. Maddesi, “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü de kapsar.”
Yedi: Yazının bütünü basın etik kurallarına uyularak güncel, gerçek, kamuyu ilgilendiren, masuniyet karinesi dikkate alınarak kaleme alınmış olup hakaret, küfür, küçültücü ifadeler bulunmamaktadır.
Sekiz: Eğitim kalitesi ve başarı çıtasının yükseltilmesi, öğretmen motivasyonu ile yönetici performansının arttırılması, sınavlar ve yönetici atamalarıyla ilgili onlarca yapıcı yazı yazmama rağmen kuru bir teşekkürü çok gören TBMM milli eğitim komisyon üyesi Mehmet Akif Yılmaz’a, kişiliğini yansıtan sözcükleri misliyle iade ediyorum.
Dokuz: Mehmet Akif Yılmaz’dan “özür” bekliyorum. Aksi halde Cumhuriyet Savcılarına ve yargıçlara ifade verirken nerede hata yaptığı anlayacak ama o zaman da iş işten geçmiş olacaktır.
On; Bu yazıyı gazetecilerin, hukukçuların, siyasilerin dikkatle okumasını ve meslektaşlarına okutmasını tavsiye ediyorum.
SONUÇ: Eleştiriye tahammülü olmayan, hoşgörü fakiri, yasaları bilmeyen AK Parti milletvekili Mehmet Akif Yılmaz’ı, “şerefsiz” sözcüğünü kullandığı için kınıyorum. Aynı yazıda, “MKYK üyesi olamadıklarına üzülmüşlerdir” dediğim AK Parti Milletvekilleri Radiye Sezer Katırcıoğlu ve İlyas Şeker ile önceki dönem milletvekili ve MKYK üyesi olan Zeki Aygün’ü insani ve siyasi olgunluğu nedeniyle örnek almasını öneriyorum.
Milletvekilleri Mehmet Akif Yılmaz ile Radiye Sezer Katırcıoğlu, İlyas Şeker ve Zeki Aygün arasındaki fark da bu olsa gerek.
*********
HAYIRSEVER ÇEPNİ’DEN
2 OKUL, 1 SAĞLIK OCAĞI
Kocaeli, toplumsal ve sosyal sorumluluk proje kapsamında okul yaptıran hayırsever iş adamı ve sanayici açısından şanslı bir il.
Milli eğitim bünyesindeki derslik 15 bin 827, okul bin 257 olmuşsa en büyük pay hayırsever iş adamı ve sanayicilerindir.
Tekli öğretim yapılan okullarda, sınıflar 25-30 kişilik ise öğrenciler, hayırsever iş adamı ve sanayicilere teşekkür borçludur.
Bakmayın siz, birilerinin “Sanayiciler, yasal olmayan işlerini yaptırmak, çevreyi ve doğayı kirletmelerine göz yumulması için okul yaptırıyor” yazdığına, haksız eleştiri yaptığına.
Üretime katkının yanında toplumsal ve sosyal sorumluluk projesi kapsamında okul, sağlık tesisi yaptıran hayırsever iş adamı ve sanayicileri kutluyorum.
Okul ve derslik yaptırma konusunda yarışan Nuh Çimento, Dereli ailesi, İbrahim Aracı başta olmak üzere okul ve sağlık tesisi yaptıran tüm hayırseverlerle gurur duyuyorum.
İyi ki varlar, iyi ki devletin yetişemediği yer de “Biz varız” deyip okul ve derslik yaptırıyorlar.
Onun için okul ve derslik yaptıran hayırsever iş adamlarıyla sanayicilere yenilerinin eklendiğini öğrendikçe heyecanlanıyorum.
TEŞEKKÜRLER İRFAN ÇEPNİ
Hayırsever iş adamı İrfan Çepni’nin 2 okul, 1 sağlık ocağı yaptırmak istediğini sevgili Sadun Çetin Çetin’in Çağdaş Kocaeli Gazetesindeki köşe yazısından öğrendim.
Doların fırladığı, piyasaların alt üst olduğu, iş adamları ve sanayicilerin okul yaptırma konusunda cimri davrandığı bir dönemde 80 yaşındaki İrfan Çepni’nin, “Sadun, ben 2 okul ve 1 sağlık ocağı yaptıracağım. Bunun için 5 milyon lira bütçe ayırdım” sözü dikkatimi çekti.
Son yıllarda sanayiciler verdiği okul, derslik, anaokulu ve robotik sınıf yapma sözünü tutmazken hayırsever İrfan Çepni’nin 26’şar derslikli 2 okul ve 1 sağlık ocağı yaptırmak istemesinden etkilendim.
Milli eğitim il müdürü Fehmi Rasim Çelik ve sağlık il müdürü Opr. Dr. Şenol Ergüney ile konuştum.
Rasim hoca, “Evet abi, İrfan bey 2 okul yaptıracak. Sayın Valimizin talimatıyla 42 Evlerde jandarma Komutanlığı arkasındaki Pirelli okulunun 8 derslikli ve İnkılap Ortaokulu yanındaki 10 derslikli Yıldırım MTAL binalarını yıkacağız. Hazine arazisi olan bu yerlere 2’si ana sınıfı olmak üzere 26 derslikli 2 yeni okul yapacağız” dedi.
Şenol doktor da, çok sayıda sağlık ocağı yerinden birisini İrfan Çepni ailesine tahsis edeceklerini söyledi.
Vali Hüseyin Aksoy ile hayırsever iş adamı İrfan Çepni arasında 2 okul ve 1 sağlık ocağını kapsayacak 5 milyon TL protokol önümüzdeki günlerde imzalanacak.
Okullardan birine İrfan Çepni ve rahmetli eşinin, diğerine rahmetli annesi ve babasının, sağlık ocağına rahmetli 2 kardeşinin adının verileceğini öğrendim.
Eğitime 2 okul, sağlığa 1 sağlık ocağı kazandıran 80 yaşındaki İrfan Çepni’yi kutluyor, teşekkür ediyorum.
**********************
BAŞKAN DOĞAN’DAN
EMİNE ZEYBEK’E ÖVGÜ
AK Parti MKYK listesinin açıklanmasının ardından gözler milletvekili Emine Zeybek’e çevrildi.
Gazeteciler ve siyasetçilerin bulunduğu ortamlar başta olmak üzere her yerde Emine hanım konuşuluyor.
Dün arayıp sormayanlar, hatta “kuyusunu kazanlar” bugün etrafında pervane oluyor.
“Kerameti kendinden menkul” sananlarsa milletvekili seçilmesinde, MKYK listesine girmesinde en büyük payın kendilerine olduğunu söylüyor.
Emine hanımı merak edenler, tanımak isteyenler söylenenlere ve anlatılanlara değil İzmit Belediye meclis üyesi, AK Parti il yönetim kurulu üyesi ve il kadın kolları başkanlığı yaptığı dönemlerdeki performansına baksınlar.
Bayram öncesi karşılaştığım İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan belediyede uzun yıllar birlikte görev yaptığı çalışma arkadaşı Avukat Emine Zeybek’i övgü dolu sözlerle anlattı.
Nevzat Başkan, 2009 ve 2014 yerel seçimlerde Ak Parti’den İzmit Belediyesi meclis üyesi seçilen Emine hanımı anlatırken, “Emine hanımla 9 yıl meclisteki komisyonlarda beraber çalıştık. İzmit Belediyesinin nereden nereye geldiğini anlatırken en büyük payın Emine hanıma ait olduğunu söylemezsek haksızlık etmiş oluruz. İzmit Belediyesi Türkiye’de marka olduysa Emine hanımın emeği inkar edilemez. Dürüstlükten, ilkelerinden taviz vermeyen, parti disiplinine uymayanlarla işi olmayan Emine hanımın milletvekilliğinden sonra MKYK üyeliğine seçilmesi bizi mutlu ediyor ve gururlandırıyor. Bir kez daha kutluyor, başarılar diliyorum. Emine Zeybek gibi İlyas Şeker ve Cemil Yaman’ın da milletvekili olması İzmit Belediyesi’nin bereketi ve gururudur” dedi.
******************
KENT BAYRAMLAŞMASI VE
“KÜLTÜR” ZENGİNLİĞİMİZ
Kocaeli protokolü ve kentin dinamiklerini bir araya getiren geleneksel “Kent Bayramlaşması” 30 yaşında.
Başka şehirlerde var mı bilmiyorum ama Kocaeli Kent Bayramlaşmasının birlik ve beraberliğimizin en güzel örneklerinden birisi olmanın ötesinde farklı kültürlerin, zenginliklerinin yaşanmasına vesile oluyor.
Kocaeli Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Kent Konseyi ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Kent Bayramlaşması” öncesi Kent Konseyi Başkanı Adnan Uyar, genel sekreter Gültekin Görüm ve arkadaşları ziyaretime gelerek davet etmişlerdi.
Bayramın ikinci günü il dışında olduğumdan çok istememe rağmen “Kent Bayramlaşmasına” katılamadım.
Yıllar sonra kentin hafızasını canlandıracak olan “30. Kent Bayramlaşması Anı Fotoğrafına” da giremedim.
Fotoğrafta yoktum ama Kent Konseyi yöneticileri benim için ayırdıkları koltuğa adımı ve soyadımı yazarak tarihe not düşmüşler.
Başkan Adnan Uyar, genel sekreter vefalı “evladım” Gültekin Görüm ve yönetime teşekkür ediyorum.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)YÜKSEL YILMAZ - Hocam, Şevki Hoca'nın milletvekili oğlu ile ilgili olan bu ifadeleriniz bütünüyle duyum olduğu için birinci ağızdan yani kendisinden bilgi edinmeniz daha yapıcı olurdu diye düşünüyorum. İyi tanıdığım için söylüyorum: Emin olun kendisi zannettiğiniz gibi eleştiriye kapalı değil. Kendisi normal şartlarda bu kadar sert bir cevap verecek biri de değil. Ama her insanın (özellikle de sorumluluğu fazla olanın) zayıf olduğu bir anı olabilir. Halk insanı olarak gördüğüm ender vekillerden biri olan M. A. Yılmaz bu durumdan eminim çok müteessir olmuştur. Birbirinizi daha iyi tanımanız temennisiyle...
Mert - Yenişehir MH ile Yeşilova arasındaki bölgede bir okul yok yetkililer buraya bir ilkokul yapmayı dusunuyorlarmi acaba
Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.