On bir ayın sultanı “ramazana” sayılı günler kaldı.
26 Mayıs Cuma günü ilk oruç ve ilk iftar.
Akla ilk gelen ise ramazanın habercisi, ramazanın geleneği, ramazanın olmazsa olmazı “pide” oluyor.
Nerede o eski ramazanlar ve pideler.
Evlerde hanımlar tatlı bir telaş ve keyif ile sofra hazırlarken beyler ve çocuklar fırınlarda “ramazan pidesi” kuyruğunda beklerdi.
Pide deyince; ramazan topu patladıktan, hoca minarede “Allahu Ekber” dedikten, oruçlar zeytin ya da hurma ile açıldıktan sonra iftar sofrasına yetiştiğim günleri hatırladım.
Fırında “pide” bekleme geleneği, artan pideleri bir gün sonra ısıtıp yeme alışkanlığı her geçen gün kayboluyor.
Hısım, akraba, dost, arkadaş ailece toplanma, birlikte iftar yemeği yeme de azalıyor.
Yerini kurumların ve hayırseverlerin verdiği, gösterişe yönelik, fakir fukaradan çok büyük bölümü oruç tutmayanların davet edildiği “protokol iftarları”alıyor.
Bir de belediyelerin yarıştığı herkese açık ama yetişen şanslı oruçluların faydalandığı “iftar çadırları” ve sonrası çöpe atılan artan pideler ile yemekler.
Neyse biz gelelim asıl konumuz ramazan ayının vazgeçilmezi, iftar sofralarımızın olmazsa olmazı pide fiyatına.
Ekmek fiyatı ve gramajında olduğu gibi pide fiyat ve gramajında da ramazan öncesi kargaşa yaşamak alışkanlık haline geldi.
SSK, vergi, elektrik, doğalgaz, akaryakıt, asgari ücret giderleri Türkiye’nin her yerinde aynı olmasına ve aylar öncesinden bilinmesine rağmen “ekmek ve pide fiyatı” zamanında belirlenemez.
Fiyatlar ise un, nakliye ve kira giderleri gerekçe gösterilerek farklı olur.
Ve fırıncılar odasının belirlediği, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin onayladığı “ekmek ve pide” fiyatları ile gramajına valiler müdahale eder.
Çoğu zamanda yargıya giderek fırıncıların belirlediği rakamların vatandaşın lehine değişmesini sağlar.
Geçen sene ekmek ve pide gramajı ile fiyatının düşürülmesinde olduğu gibi.
Geçen sene uzlaşma sağlanamayınca ekmek fiyatını yargıya taşıyan Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nun kararlılığını bilen fırıncılar odası ve birlik yöneticileri bu sene direnemedi.
“Ağzı sütten yanan yoğurdu üfleyerek yer” misali fırıncılar, OHAL dönemini de dikkate alarak ekmek fiyat ve gramajı ile uygulama tarihini Vali Güzeloğlu’nun belirlediği oranı kabul ederek uygulamak zorunda kaldı.
Fırıncılar 36 ay sonra da olsa yüzde 25 zam aldı ve 250 gram ekmek 2 Mayıs’tan itibaren 1.25 TL’den satılmaya başladı.
RAMAZAN PİDESİ 2.50 TL
Vali Güzeloğlu’nun müdahalesi sonrası fırıncılar pek memnun olmasa da ekmek zammı uygulandı.
Sırada 26 Mayıs’ta başlayacak ramazanın olmazsa olmazı “pide fiyatı ve gramajı” var.
Fırıncılar odası un, akaryakıt, personel girdilerini dikkate alarak belirlediği rakamı, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine onaylattırarak açıklayamıyor.
Neden? Çünkü Vali Güzeloğlu’nun, belirlenen rakamı uygun görmeyeceğini, vatandaşın lehine düşürülmesini isteyeceğini biliyor.
Başka? Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı İbrahim Balcı’nın memleketi Sakarya ile girdileri Kocaeli’ye çok benzeyen İstanbul’u bekliyor.
2015 yılında 350 gram ramazan pidesi 2.00 TL idi.
2016 yılında (geçen sene) fırıncılar odası 425 gram ramazan pidesinin 2.50 TL’den satılmasını kararlaştırdı.
Ancak Vali Güzeloğlu’nun müdahalesi ile 5 gram artış ile 430 gram ramazan pidesi 2.50 TL oldu.
2017’de yani bu sen, fırıncıların belirlediği, istediği rakam; 400 gram ramazan pidesi 2.50 TL.
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanı Kemal Kaya onaylar, Vali Hasan Basri Güzeloğlu itiraz etmez ise ramazanın başladığı 26 Mayıs Cuma günü 375 gram ramazan pidesi 2.50 TL’den satılacak.
Satılmasına satılacak da gramaj ve fiyat konusundaki hassasiyetini bildikleri Vali Güzeloğlu ile karşı karşıya gelmemek için bugünlerde kapısını çalacaklar.
“Sayın Valim, oda ve birlik olarak girdi fiyatlarını dikkate alarak yaptığımız çalışma sonrası 375 gram ramazan pidesini 2.50 TL’ye satmayı düşünüyoruz. Uygun görürseniz ramazan pidesi gramajı ve fiyatını kamuoyuna açıklamak istiyoruz” diyecekler.
Sayın Valinin “evet” demeyeceğini, Kocaeli’de375 gram ramazan pidesinin 2.50 TL’den satılmasını onaylamayacağını kesin biliyorum.
Gramaj ya da fiyatta nasıl bir düzenleme yapılması isteyeceğini, bilmiyorum.
Ama ramazan pidesinin 2.50 TL fiyatına dokunmayıp gramajının 25 gram arttırılarak 375 gram yerine 400 gram olmasının uygun olacağını söyleyeceğini tahmin ediyorum.
Vali Güzeloğlu’dan gelecek böyle bir öneriye oda başkanı Ali Sarı ve birlik başkanı Kemal Kaya’nın hayır demeyip kabul edeceğini düşünüyorum.
Ve 26 Mayıs’ta başlayacak ramazanda, 375 gram pidenin 2.50 TL’den satılacağını bekliyorum.
*************************
OKULA GİTMEYEN ÇOCUK KALMAYACAK
Milli eğitim il müdürü Fehmi Rasim Çelik ile önümüzdeki eğitim öğretim döneminde başlayacak “zorunlu okul öncesi eğitimi” konuştuk.
Rasim hoca, 54-66 ay yaş grubu çocuk sayısının tamamının 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılında okul ile tanışacaklarını söyledi.
Yaşları küçük olduğu için taşınamayan, her yerde okul öncesi okul olmadığı için gidemeyen çocukların ihtiyacı kadar okul öncesi okul ya da derslik yapacaklarını anlattı.
Okul öncesi hedeflerinden bahsederken, “Sayın Valimizin talimatları ve yönlendirmesi ile eğitimin her alanında kaliteyi arttırdık, başarı çıtasını yukarılara çıkardık. Önceliğimiz, 54-66 ay yaş grubu kapsamına giren zorunlu okul öncesi eğitimdir. Bu yaş grubunda okula gitmeyen çocuğumuz kalmayacak. Bununla ilgili her türlü önlemi ve tedbiri aldık” dedi.
Rasim hocanın verdiği bilgiye göre 54-66 ay yaş grubu çağ nüfusu 28 bin 300. Okula giden çocuk sayısı 24 bin civarında, hedefleri okula gitmeyen 54-66 ay yaş grubunda yaklaşık 4 bin çocuğu da okullu yapmak.
Yüzde 85.57 olan okullaşma oranını, önümüzdeki öğretim yılında yüzde 100’e çıkarmak.
KONTEYNIR SINIFLAR
Kocaeli’de göreve başladığı tarihten buyana Vali Hasan Basri Güzeloğlu ile uyumlu çalışan, ilçe ve okul müdürlerine rehberlik yapan, öğretmenleri motive eden milli eğitim il müdürü Çelik 41 ana okul inşaatının devam ettiğini söyledi.
İhtiyaç olan 81 okul öncesi derslik ile ilgili bilgi verirken, “Milli eğitim bakanlığından sağlanan finans ile ihtiyacımız olan 81 okul öncesi dersliğe bugünlerde başlayıp, eylül ayına hazır hale getireceğiz” dedi.
Çelik yapım konteynır mobil dersliklerin öğrencilerin yoğun olduğu ama sınıf olmadığı için gidemediği bölgelere yapılacağını anlatan Rasim hoca, zorunlu okul öncesi eğitim için yeni müfredat hazırlama çalışmalarının da sürdüğünü ifade etti.
Türkiye genelinde okul öncesi eğitimi alan çocuklara akademisyenler tarafından hazırlanan tek tip müfredat uygulanacağına dikkat çeken müdür Çelik, “Yeni modelde, çocukların sosyal çevre ile kendisinden yaşça büyüklerle ve küçüklerle iletişimini kuvvetlendirecek etkinlik havuzu oluşturulacak. Çocukların yaş gruplarına ve bilişsel düzeylerine göre seçecekleri bireysel ve toplu etkinlikler, boyamalar, kesme kartları, masallar, öyküler ve şarkılarla zenginleştirilecek.Öğretmenler materyal seçmede özgür bırakılacak. Yeni model, oyun temelli bir yapı üzerinde inşa edilecek” şeklinde konuştu.
Rasim hoca, okul öncesi okulda derslik sorunun çözüleceğini söylerken Ağustos ayında bakanlıkça yapılacak okul öncesi öğretmen ataması ile Eylül ayında eğitim-öğretimin sorunsuz başlayacağını söyledi.
Rasim hocayı dinlerken, yıllar öncesi çocukluk ve sonraki öğretmenlik yaptığım günlere gittim.
Okul öncesi olmadan doğrudan ilkokul birinci sınıfa başladığımız günleri hatırlayarak şimdiki çocukların çok şanslı olduğunu düşündüm.
54-66 ay yaş grubu çocukların zorunlu okul öncesi eğitim alacak olmaları nedeni ile en çok da “sıbyan” okullarına giden çocukların okul öncesi okullara gidecek olmalarına sevindim.
Okul öncesi zorunlu eğitim ile birlikte 54-66 ay yaş grubu çocukların tamamı okullu olacağından, Kocaeli’nin eğitim kalitesi daha da artacak, sınavlardaki başarı yukarılara çıkacak, performanslarda büyük değişim olacak.
ODAK VE MOTİVASYON
Milli eğitim il müdürü Rasim Çelik’i bulmuşken bir süre önce başlatılan ODAK (Ortaöğretim Değerlendirme ve Akreditasyon) projesini sordum.
KOÜ, GTÜ, TÜSSİDE, TÜBİTAK ile ortak çalışma sonucu okul müdürleri ve öğretmenler için düzenlenen seminer sonuçlarını öğrenmek istedim.
Rasim hoca ODAK projesi ile müdürler ve öğretmenler için düzenlenen seminerlerin olumlu sonuç verdiğini söylerken mutluluğu her halinden belli oluyordu.
Okul müdürlerine özgüven kazandıran, öğretmenlerin motivasyonunu arttıran bu tür çalışmaların artarak sürmesi, eksiklerin tamamlanması halinde TEOG, YGS ve LYS’deki başarı çıtasının da daha yukarılara çıkacağına inandığını tekrarladı.
***************
VALİ MÜNİR KARALOĞLU
ÇİN TURİZM ELÇİSİ OLDU
Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri iken tanıdım.
Dostluğumuz Van ve Bursa Valisi olduğu yıllarda devam etti. Antalya Valisi olarak sürüyor.
Sayın Karaloğlu, geçen hafta resmi temaslarda bulunmak için gittiği Çin'in Anhui eyaletinin başkenti Hefei’de kardeş şehir protokolu imzaladı.
Kurulması planlanan “TurkTown” ile ilgili niyet mektubunun imzalandığı protokol sonrası, Çin’in geleneksel kıyafetleriyle hatıra köşesinde çekilmiş bir fotoğrafını “Bütün Çin’i selamladım, Antalya’ya davet ettim” diyerek twitter hesabından paylaştı.
“turizm elçisi” olarak gittiği Çin’den attığı fotoğrafçok sayıda twitter kullanıcısı tarafından beğenilirken Sevgili Münir Karaloğlu da vermek istediği mesajı vermiş, amacına ulaşmıştı.
Turizmin kan kaybettiği, turist çekmek için Münir Karaloğlu gibi “turizm elçileri” yüzlerce kilometre uzaklardan yayınladığı mesajlar ile Çinlileri Antalya’ya çağırırken bazı haddini bilmez, kimliğini açıklama cesareti gösteremeyen art niyetli densizler yorumları ile kişiliklerini ve karakterlerini ortaya koymuş.
Turizme “can suyu” olacak bu tür girişimleri sahiplenmek yerine eleştirenler Türkiye’nin sıfır olan payına karşılık Çin’in payının yüzde 22 olduğunu bilmiş olsalardı böyle davranmazlardı.
Sayın Valim; Takmayın bu densizlere, bakmayın cesaret fukarası art niyetliklere.
“turizm elçisi” olarak gittiğiniz Çin’den attığınız twitter, yalnız Türkiye’de değil tüm dünyada okunarak amacına ulaştı.
Siyasiler, başkanlar, bürokratlar, turizmciler, sivil toplum örgütleri turist çekmek için trilyonlar harcıyor.
Siz, “turizm elçisi” olarak Çin’den öyle bir mesaj verdiniz ki, Antalyalı turizmciler milyonlar harcamış olsaydı sizin verdiğiniz mesajı veremez, turistlerin dikkatini Türkiye’ye, Antalya’ya çekemezdi.
İyi ki varsınız Sayın Münir Karaloğlu.
İyi ki Çin’e gittiniz ve “turizm elçisi” olarak Çin’den o twitter’ı attınız.
Antalya Valisi Münir Karaloğlu (solda)
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.