AK Parti il başkanlığı, milletvekilliği, grup başkan vekilliği, genel başkan yardımcılığı, bakanlık yapan Nihat Ergün’ü Derince’nin ilk belediye başkanı seçildiği 1994 yılında tanıdım.
Telefonda da olsa zaman zaman gündemdeki konuları konuşur, düşüncelerini ve yorumlarını kamuoyu ile paylaşırım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’ye üye olduğu Salı günü akşamı Sayın Nihat Ergün’ü aradım.
Son günlerde çok konuşulan ve merak edilen, “Nihat Ergün ne yapıyor?” sorusunu sordum.
Cevabı, “Ramazanda piyasaya çıkacak kitabım ile ilgileniyorum. Ekonomi ağırlıklı kitap üzerinde son düzeltmeleri yapıyorum. Torunlarım ile vakit geçiriyorum. Arkadaşlarımın davetlerine gidiyor, toplantılarına katılıyorum. Görüşlerimi, düşüncelerimi anlatıyorum”oldu.
Ramazanda yayınlamayı planladığı kitap, Nihat Ergün’ün ilk kitabı değil son kitabı da olmayacak.
Nihat Ergün’ün Şubat 2015’te yayınladığı“Madem siyaset yaptık bunca yıl, nasıl yaptığımız ve ne yaptığımız belli olsun bari" diyerek 1985-2013 yılları arası yaşadıklarını şeffaf ve açık yüreklilikle anlattığı, “Adım Adım Siyaset” kitabı çok konuşulmuştu.
“Bizim kuşak büyük siyasi, sosyal ve ekonomik zorluklar karşısında direndi ve bozulmadı. Bizler de şartlar iyileştikçe yozlaşmayalım, toplumun bize olan güven ve sevgisini kaybetmeyelim istiyorum. Değişimin savrulmak anlamına gelmediğini, ilkelerimizi, inancımızı ve ahlakımızı koruyarak da değişim yönetebileceğimizi anlatmaya gayret ettim” cümleleri ile özetlediği kitabında yer verdiği konular çok tartışılmıştı.
Nihat Ergün’ün “Yüzyılın Başında Siyasal Değişimin Kodları” ikinci kitabı
2000-2002 yıllarında Özgür Kocaeli Gazetesinde yayınlanan makalelerinden oluşuyordu.
Ekonomi ağırlıklı konuları ele aldığı, islam ekonomisine yer verdiği konuları içeren üçüncü kitabının da ilk kitabı gibi çok konuşulacak, çok ses getireceğe benziyor.
REFERANDUM SONUÇLARI
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi sınırlarının tüm ili kapsamasında, 6 yeni ilçe kurulmasında, Bilişim Vadisi’nin Gebze’de yapılandırılmasında çok önemli katkısı olan Nihat Ergün’e referandum sonuçlarını sordum.
İşte cevabı,“16 Nisan’da millete gidildi. Bu seçim değil referandumdu. Sandıklardan çıkan yüzde 51.4 evet AK Parti oyu olmadığı gibi yüzde 48.6 hayır CHP oyu değildir. Referandumda oylanan maddeler oy birliği ile kabul edilebileceği oy çokluğu ile de olabiliyor. Oybirliği olmadığına göre yüzde 50’nin üzerinde alınan oy çokluğu ile her karar geçerlidir ve uygulanmalıdır. Referandum sürecinde her şey konuşuldu. Savunanlar da eleştirenler de söyleyeceklerini söyledi. Sonuçlara herkes razı olacak ve kabullenecek.”
Kitabına; Anayasanın cumhurbaşkanının tarafsız, partisiz ve sorumsuz olduğunu, halkın cumhurbaşkanına tarafsız, partisiz ve sorumsuz olacağı çerçevesinde oy verdiğini yazan Nihat Ergün’den, Cumhurbaşkanının parti üyesi olması ile ilgili yorumunu öğrenmek istedim.
Ergün, 16 Nisan’da yapılan Anayasa değişikliğine dikkat çekerek “Cumhurbaşkanının tarafsız, partisiz yazan Anayasa 16 Nisan’da referandum ile değişti. Değişikliğe göre cumhurbaşkanı siyasi partiye üye olabilecek. Tayyip bey kurucusu olduğu partiye üye oldu. 21’inde de partisinin başına geçecek. Anayasanın kendisine verdiği hakkı kullanıyor. Bazı çevrelerin yadırgamasını anlayamıyorum” dedi.
Siyasi parti ve liderlerine referandumun geride kaldığını, tartışmaların sonlandırılması ve ileriye dönük çalışmalar yapılması gerektiğini hatırlatan Ergün hayır bloğunu oluşturanlara, “Anayasa değişikliğinden rahatsız olanlar millet iradesini eleştirmekten vazgeçip 31 Mart 2019’da yapılacak yerel yönetimler ile 3 Kasım 2019’daki milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimlerine odaklanmalıdırlar. Çalışsınlar, TBMM’de anayasayı değiştirecek, iktidar olacak, cumhurbaşkanı seçecek çoğunluğu bulsunlar. Bugün beğenmedikleri anayasayı değiştirerek istedikleri anayasa değişikliğini yapsınlar” önerisinde bulundu.
AK Parti kurucu il başkanlığı, AK Parti Genel Başkan yardımcılığı, TBMM AK Parti Grup Başkan vekilliği yapan, milletvekili seçilen, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından “Servet, şehvet ve şöhret arzusu insanı yoldan çıkarır. Allaha şükür parayla pulla işimiz olmadı. Makamların, mevkilerin başından beri geçici olduğunu biliyoruz. Diğer konularla da yakın bir işimiz olmadığını herkes yakından bilir. Bu konularda gönlümüz rahat. Dostlarımızın da sevenlerimizin de gönlü rahat olsun”diyerek ayrılan Nihat Ergün, herkesin merak ettiği soruyu “Aktif siyasetten çekildim” diyerek cevapladı.
Nihat Bey ile konuşmamızın ardından“Sayın Galip Ataman’a keyifle okuması dileğiyle” yazarak imzaladığı “Adım Adım Siyaset”kitabının özellikle “SistemTartışması, Halkın Seçtiği Cumhurbaşkanı ve Sistem tartışması, Kişiler Değil Sistem tartışılmalı, AK Parti’de ve Siyasette Değişim Zamanı” bölümlerini bir kez daha okudum.
16 Nisan’da anayasa değişikliğine hayır oyu verenler ile referandum tartışmasını sürdürenlere okumalarını öneriyorum.
GÜL’ÜN SUSKUNLUĞU
Yıllar önce tanıdığım, düşüncelerini ve kararlarını önemsediğim Nihat Ergün’e 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de sordum.
Sayın Gül’ün sessizliği ile ilgili konuşmak ve yorum yapmak istemedi.
O konuşmadı ama ben söyleyeyim; AK Parti kurucusu olan, milletvekili seçilen, bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapan Sayın Gül, kendisi ile ilgili sansasyonel açıklamalara cevap vermekten özellikle kaçınıyor.
Yapacağı açıklamalar ile yeni bir tartışmanın tarafı olmak istemiyor.
Zamanının büyük bölümünü kuruluş amacını, “Haklarını ve doğal çevreyi tavizsiz gözetmeye dayalı, hukukun üstünlüğü ilkesini eksen alan, maddi ve manevi kalkınmayı önceleyen, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiyi tüm ilke, kurum ve süreçleriyle kökleştirmek için Türkiye’de ve dünyada farkındalık oluşturmak, duyarlılığı arttırmak, siyasi ve ilmi çalışmaları desteklemek, teşvik etmek ve etkinlikler yapmak suretiyle yurtta ve dünyada barışa hizmet etmektir” olarak açıkladığı“Abdullah Gül Vakfı” ile geçiriyor.
Ama 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yol arkadaşlığı yapan, AK Parti oyları ile 11. Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül gibi deneyimli bir siyasetçi susmak yerine konuşmalıdır.
Referandum öncesi ve sonrası adı üzerinde yapılan sansasyonel açıklamalara cevap vermeli, önümüzdeki süreçte kimlerle işbirliği yapacağını, 3 Kasım’da cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağını açıklamalıdır.
Nihat Ergün
Abdullah Gül
***********
CHP YÜZDE 48.6 OYU
NASIL KORUYACAK!
16 Nisan’da yapılan anayasa değişikliğine25 milyon 157 bin 463 seçmen (yüzde 51.4) “evet”, 23 milyon 779 bin 141 seçmen (yüzde 48.6) “hayır”dedi.
Referandum sonrası “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne ‘evet’ diyen AK Parti bir tarafta uyum yasaları için çalışma başlatırken öte yanda oy oranlarını masaya yatırdı.
Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kurucusu olduğum sevdama, aşkıma dönüyorum. 979 gün sonra sona eriyor” diyerek Salı günü AK Parti’ye üye oldu. 21 Mayıs’ta da partisinin başına geçecek.
5 Milletvekili, 3 yerel, 1 Cumhurbaşkanı seçimi ve 3 Anayasa halkoylamasını kazanan, genelde ve yerelde aralıksız 13 yıl iktidar olan Ak Parti lideri Erdoğan’ı 3 Kasım 2019’da Cumhurbaşkanı adayı gösterecek
AK Parti, liderinin etrafında kenetlenmiş, Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmışken referandum sonrası, yüzde 49 ‘hayır’ paydasını büyüteceğini, demokrasi mücadelesini sürdüreceğini söyleyen CHP’ye göz atalım.
Her seçim sonrası olduğu gibi CHP’de kılıçların çekildi,kulisler hareketlendi, değişim rüzgarları esmeye başladı.
TBMM’nin ve CHP’nin en kıdemli ve deneyimli üyesi, önceki genel başkan Deniz Baykal, “Eğer Kılıçdaroğlu aday değilim derse kurultayı toplamalı ve aday olacak kişi genel başkan olmalı ya da Abdullah Gül yüzde 49 hayır bloğunun adayı olabilir” diyerek patlamaya hazır bombanın fitilini çekti.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na bayrak açan, potansiyel genel başkan adayı Yalova Milletvekili Muharrem İnce,“Partide değişim rüzgarının estiğini herkes görüyor.İkinci Ekmeleddin vakası yaşamak istemiyoruz. İkinci bir Ekmeleddin vakasına kanımın son damlasına kadar mücadele edeceğim. Konuşacaklarım var ama şimdilik susuyorum”dedi.
Genel başkan adaylarından Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’ın,
“Artık fedakarlık bitti. Bütün gemiler yakıldı. Olağanüstü kongre CHP’ye zaman kaybettirir. Onun için bir an önce olağanüstü kurultay yapılmalı. Referandum kampanyasında 'tek adama karşıyız' propagandası yaptı ama kendisi tek adam oldu” açıklaması Kılıçdaroğlu’nun sabrını taşırdı.
Tartışmalara
“Parti içi kavgaya asla izin vermeyeceğim. Kavga edenleri gerekirse kapının önüne koyacağım” sözleriyle cevap verdi
Demokrasi mücadelesi yaptığını söyleyen, partici demokrasinin işletildiği tek parti olduğu iddia edilen CHP’de Parti Meclisi üyesi milletvekili Fikri Sağlar düşüncelerini açıkladığı için “ihraç” talebi ile disiplin kuruluna sevk edildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun,“Yüzde 49 sadece CHP’nin değildir. Önümüzdeki süreçte yüzde 49 paydayı büyütmek için mücadele edeceğiz. Bizim ‘hayır’ımız sona ermiş bir hayır değildir, demokrasi mücadelesini yeni başlatıyoruz”sözleri ilk günden havada kaldı.
Sahi, parti içinde birlik ve beraberliği sağlayamayan, milletvekillerine sahip çıkamayan Kemal Kılıçdaroğlu, “CHP+HDP+SP+DP+MHP küskünlerinden oluşan, referandumda yüzde 48.6 oy alan hayır bloğuna” yüzde 49 paydayı nasıl koruyacak, nasıl büyütecek?
CHP+HDP+SP+DP seçmenleri ve MHP küskünleri; yüzde 25 oya sahip CHP’nin peşineniye takılsın?
Parti içi demokrasiyi “Düşüncesini açıklayanı kapı önüne koyarım” tehdidi sağlamaya çalışan Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de başlatacağını söylediği demokrasi mücadelesine nasıl inansın?
Bir bilen varsa çıksın söylesin.
*************
CAHİT ELGİNKAN
ANADOLU LİSESİ
Haksız, keyfi ve usulsüz bir uygulama sonrası mağdur edilen, yargı kararı ile görevine dönen Cahit Çakmak’ın müdürlüğünü yaptığı Cahit Elginkan Anadolu Lisesi öğrencileri ile salı günü bir araya geldik.
Rehber öğretmenler Sedef Seydooğulları ve Fatma Kavşut’un “kariyer günleri” kapsamında düzenlediği toplantıda, öğretmenlikte ve gazetecilikte yarım asrı aşan birikimlerimi Cahit Elginkan Anadolu Lisesi öğrencileri ile paylaşmaktan büyük keyif aldım.
Elginkan Holding tarafından yaptırılan ve ECA kurucularından Cahit Elginkan adını alan okul bahçesindeki “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” heykeline hayran kaldım.
Koridorlarda ayırım yapmaksızın her görüşe sahip Türk şairlerin şiirlerinin yazılı olduğu afiş panolar dikkatimi çekti.
Öğrencilerin teneffüslerde oturmaları için koridorlara konan koltuklar, satranç başta olmak üzere her türlü etkinliklere yer veriliyor olmasını takdir ettim.
Ve bahçesinden koridorlara, sınıflardan atölyelere kadar her karışı pırıl pırıl olan okulda öğrenci olamadığıma, öğretmenlik yapamadığıma hayıflandım.
Cahit Elginkan Anadolu Lisesinin şanslı öğretmen ve öğrencilerini kıskandım.
Öğle yemeğini öğrenciler ile yerken yemekhanenin düzeni, temizliği ve yemeklerin kalitesinden etkilendim.
Cahit Çakmak gibi işini bilerek, severek ve sorumluluk bilinci ile yapan müdüre sahip öğrencilere, gazeteciliği anlatırken, “Tarafsız gazeteci yoktur. Gazeteci, patronu izin verdiği kadar özgürdür” dedim.
Teknolojinin gelişmesi, internet yayıncılığının öne çıkması, sosyal medyada tıklama rekorlarının kırıldığı günümüzde gazete dahil okumadığımızı anlattım.
“Kes-Kopyala-Yapıştır” yöntemi ile masa başında kulaktan dolma bilgiler ile haber yapılmasının gazeteciliği yozlaştırdığını, medyanın güven yitirdiğini söyledim.
İşini düzgün yapan, etik kural içinde yazı yazan gazetecilerin her türlü olumsuzluğa rağmen hala olduğuna dikkat çektim.
Gazeteciliğin güven yitirmenin yanında zorlaştığını, yerel gazeteciliğin daha da zor ve riskli olduğunu örnekleriyle anlatmaya çalıştım.
Cahit Elginkan Anadolu Lisesi öğrencilerine girecekleri tüm sınavlarda başarılar diliyor, istedikleri üniversite ve bölümleri kazanacaklarına inanıyorum.
Değerli dostum müdür Cahit Çakmak başta olmak üzere tüm öğretmenleri özverili çalışmaları nedeniyle kutluyorum.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)adsız - O okulu pırıl pırıl yapan. Ayhan Erin Müdürdür. Sorsaydınız öğrenciler söylerdi. Tarafsız olamdıgınızı söylüyorsunuz. Yanına bir de adil olmadığınızı ekleseydiniz tam olacaktı.
Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.