MHP İl Başkanı Aydın Ünlü iyiki AK Parti başkanı değil

MHP İL BAŞKANI AYDIN ÜNLÜ

İYİKİ AK PARTİ BAŞKANI DEĞİL

Medyadan başladık, Kocaeli Gazetesi’nin dün manşetten verdiği, “İşte MHP’li Ünlü’nün Milli Eğitim İl Müdürüne Talimatı!” ile devam edelim.

Haberi çok değer verdiğim Mesut Akbulut yapmış, köşesinde de yorumlamış.

Sevgili Mesut, haber ve belge kendisine ulaştığında keşke milli eğitim il müdürü Fehmi Rasim Çelik’i arayıp, “Müdür Bey, MHP İl Başkanı Aydın Ünlü ile Sapanca Sukay Park’ta görüşmüşsünüz, size bir not vermiş doğru mu? Notta yazılanlar doğru mu? Harun hoca hakkında açılan soruşturmanın konusu nedir?” diye sormuş olsaydı.

Sorsaydı, milli eğitim il müdürü Rasim Çelik’in MHP il başkanı Sapanca Sukay’da birlikte olmadığını, kendisine Harun hoca ilgili not verilmediğini öğrenirdi.

Neyse gelelim biz milli eğitim il müdürü Çelik’e talimat niteliğinde not yazan ama ulaştıramayan MHP İl Başkanı Aydın Ünlü’ye.

Aydın başkan, TBMM’de başkanlık oylamasında AK Parti ile MHP’nin işbirliği yapması sonrası çok çabuk havaya girmiş.

Kendisini AK Parti İl Başkanı Şemsettin Ceyhan’ın yerine koymuş olacak ki esmiş gürlemiş, milli eğitimi yönetmeye kalkmış.

Allah’ı var Şemsettin Başkan dan böylesi bir çıkış, daire müdürlerine kağıtlara yazılı not ne verdiğini ne de gazetelere servis yaptırdığını ne duydum ne gördüm.

Bir il başkanı daire müdüründe partisi ile bağı olan bir devlet memuru için ricası olamaz mı?

Elbette olur ama bunun yolu yordamı bu değildir. Allah’tan Aydın Ünlü, iktidar partisi il başkanı değil. Olsaydı vay haline daire müdürlerinin.

MHP İl Başkanı Aydın Ünlü, okul müdürlerinin sorunlarını kendisine dert ettiğine, haklarında açılan soruşturma dosyalarının geri çekilip kapatılmasını bu kadar çok istediğine göre Türk Eğitim Sen üyesi okul müdürleri görevden alınıp, itibarsızlaştırılarak kapı önüne konurken neredeydi?

O günblerde neden bir gün olsun milli eğitim müdürünün kapısını çalmadı?

Neden o müdürlerle ilgili yargı kararları alınırken en küçük bir açıklama yapmadı.

Ya da eğitimin kalitesi ve başarının arttırılması için neden bugüne kadar en küçük bir çaba içinde olmadı?

Sayın Ünlü’ye tavsiyem elini Kocaeli milli eğitimden de çeksin.

Kocaeli Üniversitesi’ni karıştırdığı gibi Kocaeli milli eğitim müdürlüğünü de karıştırma sevdasından vazgeçsin!

Bir devlet memuruna, milli eğitim müdürüne talimat verme hevesini de MHP’nin iktidar olacağı günlere saklasın!

Ve milli eğitim müdürüne verdiği iddia edilen not ile ilgili önce milli eğitim il müdürü Fehmi Rasim Çelik’ten sonra kamuoyundan özür dilesin.

REFERANDUMDA

SIKINTI OLMAZ

Türkiye içeride başkanlık tartışmaları ve terör saldırıları, dışarıda sınır ötesi

savaş olmak üzere zor bir süreçten geçiyor.

15 Temmuz akşamı birlik, beraberlik, barış mesajları veren siyasilerin söylemleri ve davranışları ile toplumu germesi ile sözüne güvenilir devlet adamı parmakla gösterilir oldu.

Görev, yetki ve sorumluluğunun bilinci ile hareket eden, kararları ile güven veren Milli Savunma Bakanı Fikri Işık gibi saygın devlet adamı sayısı her geçen gün azalmaya başladı.

Sayın Bakan, bölgede savaş çığırtkanlığı yapanlara uzattığı zeytin dalı ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesine sonuna kadar sahip çıktığını kanıtladı.

Ülkenin güvenliğini ve savunmasını siyasi polemik konusu yapanlara karşı çıkarak bölgemizde gelişen olaylara Türkiye’nin kayıtsız kalmayacağını gösterdi.

Milli Savunma bakanı olarak Ankara’daki yoğun temposuna rağmen kapısını ve gönlünü Kocaelililere hep açık tuttu, başkanların ve bürokratların tıkandığı yerde devreye girerek sorunları çözdü.

Sayın Fikri Işık bir siyaset ve devlet adamlılığının yanı sıra sohbetinden keyif alınan, açıklamaları dikkatle dinlenen, öngörüleri çoğunlukla gerçekleşen güvenilir bir dosttur.

Zaman zaman yüz yüze, çoğu kez telefon ile Türkiye ve Kocaeli’yi konuştuğum Sayın Işık, Pazartesi sabahı aradı. “Hocam, evden işe giderken referandum ile ilgili yazını okudum, teşekkür etmek istedim” dedi.

Eleştiriye tahammülü olmayan hoşgörü fakiri siyasetçilerin arttığı, olumlu yazı yazan gazetecileri “kadrolu yazarı” gören bürokratların burnundan kıl aldırmadığı bir dönemde Sayın bakanın “teşekkür” için aramasından etkilendim.

Gazetecilerin eleştirilerine tepkisine gösterdiği cömertliğin aksine olumlu yazılarına “teşekkür” etme konusunda cimri davrananların çoğaldığı günümüzde Sayın Işık nezaketi ve mütevaziliği ile örnek oldu.

Sayın Işık’ın nezaketine teşekkür ettim. 4 ay önce “Erken Seçim Yok. Referandum Var” diyerek geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilen Anayasa değişikliği ile ilgili Nisan ayında yapılacağı duyurulan referandum sonucunu sordum.

BAKAN IŞIK ÇOK RAHAT

Sayın Bakanının cevabı kesin ve net idi, “Hocam, referandumda sorun olmaz.”

AK Parti’nin Kocaeli ve Türkiye genelinde yaptırdığı anket sonuçları ile ilgili soruma cevap verirken bakın ne dedi, “Partinin yaptırdığı anket sonuçlarını henüz görmedim ama evet oranının hayırdan çok yüksek olduğunu düşünüyorum.”

Fikri Işık gibi boş konuşmayan, elindeki bilgi ve belgeleri ulu orta kamuoyu ile paylaşmanın yaratacağı sorunları bilen saygın bir siyasetçinin partisinin yaptırdığı anket sonuçlarını görmemesi, bilgi sahibi olmaması mümkün mü?

Elbette değil. Kaldı ki Sayın Bakan, 2007 yılından buyana her platformda Başkanlığı savundu.

Gün oldu, “Türkiye, 2007 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile fiilen başkanlık sistemine geçti. Ama Sayın Cumhurbaşkanının hukuki durumu fiili duruma getirilemedi” dedi.

Gün geldi, “Anayasa değişikliği ile denge mekanizmaları iyi belirlenmiş tam başkanlık olmalı” şeklinde konuştu.

Kocaeli Bizim Yaka Gazetesi’ne verdiği röportajda, “AK Parti’nin ve hükümetimizin gündeminde erken seçim yok. Ekim ayında açılacak TBMM’nin ilk işi başkanlık sistemi ile ilgili Anayasa değişikliği olmalı. TBMM’de yeterli oy bulunmayacağından Nisan ayında yapılacak referandum ile Türkiye tam başkanlık sistemine geçmelidir” açıklamasında bulundu.

Belli ki Sayın Bakan, referandum sonuçları ile ilgili konuşurken dikkatli.

Bildiklerini, gördüklerini kamuoyu ile paylaşarak AK Parti seçmeninin rehavete kapılarak beklenmedik bir “yol kazası” yaşamaması için temkinli.

Referandum ile ilgili anket sonuçları konusunda dikkatli ve temkinli olan yalnız Bakan Işık mı?

Değil. Bildiklerini her platformda kamuoyu ile paylaşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da referandum sonucundan emin ama konuşurken temkinli.

Öyle olmasaydı Afrika gezisi öncesi bir gazetecinin sorusunu, “Anketler var da biraz erken oluyor bu. Halkımızın referandumla birlikte partili cumhurbaşkanlığına sıcak baktığı ve çok ciddi bir oranla buna yaklaştığını görüyoruz. Zaten böyle bir şey olmasa biz de böyle bir şeyin içinde olmayız onu da çok açık söyleyeyim” diyerek cevap verir miydi?

Bakmayın siz, AK Parti İl Başkanı Şemsettin Ceyhan ve Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun her toplantıda çıtayı en yükseğe koyarak, “Referandumda yüzde 70 evet oyu bekliyoruz” açıklamalarına.

REFERANDUM SONUÇLARI

Türkiye’de bugüne kadar 6 kez referandum yapıldı 5’inde Evet oylar fazla çıkarak kabul wedildi.

Sadece 1988 yerel seçimlerin öne alınması için yapılan referandumda Hayır oyu fazla çıkarak red edildi.

7’ncisi Nisan ayında yapılacak. TBMM’de 339 “evet” oyu ile kabul edilen Anayasa’nın 18 maddesini değiştiren “Tam Başkanlık Sistemi” oylanacak.

Geliniz, ilki 1961 yılında olmak üzere toplam 6 kez yapılan referanduma ve sonuçlarına göz atalım;

1961, Anayasa referandumu; Evet yüzde 60.4 , Hayır yüzde 39,6 Hayır.

1982, Anayasa referandumu; Evet yüzde 91,37, Hayır yüzde 8,63.

1987, Siyasi yasaklıların kaldırılması; Evet yüzde 50,2, Hayır yüzde 49,8.

1988, Yerel Seçimleri 1 yıl erkene alınması; Evet yüzde 35, Hayır yüzde 65.

2007, Cumhurbaşkanının Halk Tarafından Seçilmesi; Evet yüzde 68.95, Hayır yüzde 31.05.

2010, Anayasanın bazı maddelerinin deştirilmesi; Evet yüzde 57,9 hayır yüzde 42,1.

1Kasım 2015 seçim sonuçları; AK Parti yüzde 49.49 + MHP yüzde 11.90 = yüzde 61.39.

CHP yüzde 25.31 + HDP yüzde 10.76 + Diğerleri 2.54 = yüzde 38.61.

BAŞKAN DOĞAN NEDEN

‘SARI ÇİZMELERİ’ GİYDİ

İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan, milletvekili seçilmeden önce hastaların gözü önünde idi.

AK Parti kurucuları arasında yer aldıktan sonra sürekli toplumun ve medyanın önünde oldu.

22. Dönem milletvekili seçildiği 3 Kasım 2002, İzmit Belediye Başkanı seçildiği 29 Mart2009 ve 30 Mart 2014’ten buyana Başkan Doğan’ın her hareketi, her kararı mercek altına alındı.

Nevzat Doğan’dan rahatsız olanlar, istediklerini elde edemeyenler, bekledikleri rantı alamayanlar 7.5 yıllık başkanlık dönemini didik didik ettiler.

Görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma, yolsuzluk, adam kayırma dahil her konuyu araştırdılar.

Yazacak hiçbir şey bulamayınca giydiği pantolonun rengini, kolundaki saatin markasını, ayağındaki çizmeyi manşete taşıdılar.

Daha da ileri gittiler, günlerce dillerine pelesenk ettikleri “FETÖCÜ” iftirası attılar, günlerce manşetten haber yaptılar.

Her defasında karşılarında işini doğru yapan, taviz vermeyen, para karşılığı haber yapılmasına izin vermeyen, işini doğru yaptığını kanıtlayan Nevzat Doğan’ı buldular.

Başkan Doğan’ı yıpratacaklarını sanırlarken Kocaeli’de İzmitli seçmenlerin, Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere her kademedeki siyasilerin gözünde daha çok itibar kazanmasına neden oldular.

Şimdi birileri çıkıp, “Galip hoca neden böyle bir yazı yazmaya gerek duydu?” diye sorabilir.

Nevzat Doğan’ı köşeme konuk edişimin bir çok nedeni var. Siz sormadan ben söyleyeyim.

Birincisi; Başkan Nevzat Doğan’ın 16 Ocak Basın Onur Günü Galasına davet ettiği Kayseri’de 17 Aralık 2016 tarihinde teröristlerin bombalı araçla düzenlediği saldırıdaşehitdüşen Piyade Er Abdulsamet Özen’in annesi Hayriye Özen ve babası Hüseyin Fehmi Özen’i plaket ile onurlandırması.

İkincisi; Şehit Piyade Er Abdulsamet Özen’in kardeşlerine bisiklet hediye etmesi.

Üçüncüsü; Şehit Piyade Er Abdulsamet Özen’in çocuk iken Dr. Nevzat Doğan’ın hastası olması.

Dördüncüsü; Çocukken hastası olan Abdulsamet Özen’in şehit düştükten sonra defnedileceği Kandıra’nın Süllü Köyü’ne giderek cenaze namazına katılarak helallik vermesi.

Beşincisi; Şehit Piyade Er Abdulsamet Özen’in anne ve babasını evinde ziyaret ederek başsağlığı dilemesi, her zaman yanlarında olacağı mesajı vermesi.

Altıncısı ve en önemlisi; Başkan Nevzat Doğan’ın yağmurlu bir günde hastası şehir Abdulsamet Özen’in cenaze namazına yetişip saf tutabilmek için çamurlu arazilerden geçebilmek için giydiği çizmelerin manşetten haber yapılması.

Yedincisi; Medyanın bu tür haberler ile güven yitirmesi.

MEDYA GÜVEN YİTİRİYOR

Umarım, Başkan Nevzat Doğan’ın çocukken hastası olan Abdulsamet Özen’in şehit düştükten sonra Kandıra Süllü köyünde kılınan cenaze namazına yetişebilmek için çamurlu araziden geçerken neden sarı çizme giydiğini anlamışlardır.

Çok iyi niyetli, samimi bir davranışı, doktor-hasta ilişkisini manşetten haber yaptıklarına pişman olmuşlardır!

Hasta-Doktor ilişkisini görmezden gelenlerin, şehit cenazesine yetişebilmek için çamurları geçmek için giydiği çizmeleri “Sarı Çizmeli Nevzat Ağa” başlığı ile haber yaparak Başkan Doğan’ı yıprattıklarını sananlar medyanın güven yitirdiğinin farkında değiller.

Yaptıkları gazetecilik ile Kocaeli’yi yönetmeye soyunduklarını sananlar

demokratik toplumun vazgeçilmez bir unsuru olan medyanın bağımsız, özgür ve şeffaf olduğunu nasıl savunacaklar.

Medyanın gücünü halkın yararına kullandığını okurlarına nasıl anlatacaklar.

Demokratik toplumlarda medya tarafsız, objektif, masuniyet karinesini gözeterek haber yapabiliyor mu?” sorusuna nasıl cevap verecekler.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Galip Ataman - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Koronavirüs aşısı çıktığında yaptırmayı düşünür müsünüz?
Tüm anketler

Kocaeli Haber

Oyunlar