Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün 32. Muhtarlar toplantısında,“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı olarak tüm terör örgütlerine karşı milli seferberlik ilan ediyorum” yaptığı açıklamasının ardından ortalık karıştı.
CHP sözcüleri, ağzı laf yapan TV yorumcuları, haber spikerleri, köşe yazarları Anayasa’nın
“Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halleri” başlığını taşıyan 122. Maddesini okumaya, yorumlamaya başladı.
Neymiş efendim; Milli seferberlik ilanı, muhtarlar ile sohbet ederken yapılacak bir açıklama değilmiş!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “savaşa hazırlık” mesajı vererek yetkisini aşmışmış!
AK Parti-CHP-MHP liderlerinin terör zirvesi toplantısına gölge düşürmüşmüş!
Son günlerde TBMM Başkanlığına verilen Anayasa değişikliği teklifi ile yatan başkanlık sistemi tartışmaları ile kalkan siyasiler ve gazeteciler her zaman olduğu gibi yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
“Tüm terör örgütlerine karşı milli seferberlik ilan ediyorum” açıklamasına sazan gibi atlamışlar.
Konuşmanın tamamını okumadan, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar her zaman olduğu gibi gündemi değiştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın peşine takılmışlar.
Takılmışlar da Sayın Cumhurbaşkanının muhtarlar toplantısında yaptığı
“PKK’yla, DEAŞ’ıyla, FETÖ’süyle, DHKP-C’siyle adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerine karşı milli seferberlik ilan ediyorum” açıklamasını ya anlamamışlar ya da anlamak istememişler.
Milli seferberlik çağrısına karşı çıkanların PKK, DEAŞ, DHKP-C, FETÖ terör örgütlerini ve katliamlarını savunduklarını düşünmüyorum.
Son bir yılda PKK ile mücadelede 843’ü güvenlik görevlisi, 335’i sivil olmak üzere toplam 1.178 vatandaşımızın şehit edilmesine duyarsız kaldıklarını sanmıyorum.
DEAŞ terör örgüt saldırılarında 300, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde 248, Fırat Kalkan Harekatında 17, son Beşiktaş katliamında 37’si polis 44 şehit verdiğimizi umursamadıklarına ihtimal vermiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasındaki sadece “milli seferberlik” bölümünü cımbız ile çekip alanlar keşke önündeki ve sonundaki cümleleri de okusalardı.
“Gün; Çekişme, çatışma, husumet, eski defterleri karıştırma günü değildir. Birliğimizi, beraberliğimiz güçlendirmez, bu saldırılar karşısında çelik gibi bir irade ile tam bir kararlılık ile durmazsak hiç birimiz yarınlara güven ile bakamayız” cümlesine de göz atsalardı.
Hain, alçak, katil terör örgütlerini sevindirecek açıklamalar yerine empati yaratsalardı.
PKK, DEAŞ, DHKP-C, FETÖ terör örgütlerine karşı 80 milyona yapılan “Milli Seferberlik” açıklamasını Eğitim kalitesini ve standardını yükseltmek için “Eğitim Seferberliği”, kız çocuklarının okur sayısını arttırmak için “Baba Beni Okula Gönder Seferberliği”, organ bağışı konusunda farkındalık yaratmak için “Organ Bağışı Seferberliği”, turizm girdilerini arttırmak için “Turizm Seferberliği” gibi algılasalardı.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın PKK, DEAŞ, DHKP-C, FETÖ terör örgütlerine karşı silahlı kuvvetler dışında kalan bütün kamu ve özel kuruluşlar ile yurttaşlara “milli seferberlik” çağrısında bulunmasına gösterilen tepkiyi, öfkeyi, celallenmeyi anlayabilmiş değilim!
OKUL YEMEKLERİÖĞRETMENEVİNDEN
Çalışan ve emekli olan öğretmenler ile ailelerine koşulsuz memnuniyet sağlamak amacı ile kurulan öğretmenevleri zamanla kapısını herkese açtı.
Süreç içinde öğretmenevlerinin sayıları arttı, çağın getirdiği yeniliklere uyum sağlayarak sürekli kendisini geliştirdi, kaliteli hizmet vermeye başladı.
Turizm bölgeleri başta olmak üzere aralarında İzmit Öğretmenevinin de bulunduğu sosyal tesisler güler yüzlü yöneticileri ile personelinin verdiği hizmetler her zaman özel sektöre ait konaklama tesislerinin bir adım önüne geçti.
Ama deniz kenarında bulunmasına, doğal güzelliklere sahip olmasına rağmen 1990 yılında açılan “Körfez Öğretmenevi” gibi kurumlar başarısız yöneticiler ve beceriksiz çalışanlar elinde amacı dışında hizmet verdi.
Yalnız hizmet alan öğretmenler değil hizmet verdiğini sanan çalışanlar da şikayetçi olmaya başlayınca kurum zarar etti, yöneticileri cezalandırıldı.
Geçtiğimiz günlerde 1.2 milyon lira borcunu ödeyemeyince kapatılarak İzmit Öğretmenevine bağlandı.
Önümüzdeki günlerde Körfez Öğretmenevini İzmit Öğretmenevi yönetimi devir alacak.
Körfez Öğretmenevinin 1.2 milyon TL borcunu 7 yılda taksitler halinde ödemek zorunda bırakılan İzmit Öğretmenevi yöneticileri İzmit’teki kaliteyi, güler yüzlü hizmeti Körfez’e taşıyacak.
KURUM, OKUL YEMEKLERİ
Körfez Öğretmenevi’nin borçları ile birlikte İzmit Öğretmenevine devrini milli eğitim il müdürü Fehmi Rasim Çelik’e sordum.
Sevgili Rasim Çelik, “Abi, Körfez Öğretmenevi yanlış yöneticiler elinde öğretmenlere hizmet veremediği gibi SSK ve vergi borçlara dahil uçan kuşa borç takmış. Kurtuluşu öğretmenevini İzmit Öğretmenevine bağlamakta bulduk” dedi.
Ardından Rize ve Manisa il milli eğitim müdürü olarak hayata geçirdiği projeyi Körfez Öğretmenevinde de gerçekleştireceğini söyledi.
Rasim hoca, Kocaeli Valiliği başta olmak üzere çeşitli kurumlar ile okul kantinlerinde verilen öğle yemeklerini Körfez Öğretmenevinde hazırlamayı düşündüklerini anlatırken şöyle konuştu, “Körfez Öğretmenevinde kuracağımız yemekhane ile öğretmenlere hizmet verirken Kocaeli Valiliği, bazı resmi kurumlar, okul kantinleri, taşımalı eğitim öğrencilerine verilen kumanyaları burada hazırlayacağız. Gerekirse ihalelere gireceğiz. Kurum çalışanlarına ve okul öğrencilerine ucuz, kaliteli, hijyen kurallarına uygun yemek vereceğiz.”
Olur mu? Rasim hocanın el attığı proje hem de çok güzel olur. Özellikle okul kantinlerde verilen öğle yemekleri ile taşımalı eğitimden yararlanan öğrencilere dağıtılan kumanyalar için ideal bir proje.
Büyükşehir Belediyesi Antikkapı örneği gibi. Ancak esnaf ne düşünür bilemem.
Proje gerçekleşirse Rasim müdür bir taşla bir önemli iş değil birkaç sorunu çözmüş, kurum kasasına para kazandırmış olacak.
Birincisi; Körfez Öğretmenevi becerikli yöneticiler ve ehil ellerde hizmet vermeye başlayacak.
İkincisi; Önceki yıllarda liyakata değil de sendika ve siyasi kimliklere bakılarak yapılan yönetici atamaları ile zarar eden kurum zarar etmekten kurtulacak.
Üçüncüsü; Öğretmenevinin bugüne kadar birikmiş, ödenemeyen borçları ödenecek, kurum kara geçecek.
Dördüncüsü; İzmit Öğretmenevinde ki kaliteli ve güler yüzlü hizmet, Körfez Öğretmenevinden yararlananlara da verilecek.
Beşincisi; Taşımalı eğitimden yararlanan öğrencilere daha kaliteli ve besin değeri yüksek kumanya verilmiş olacak.
Altıncısı; En çok da Körfez ilçede oturan öğretmen ve yakınları en üst düzeyde hizmet alacak.
Körfez Öğretmenevinden hizmet alacak öğretmenler adına hayırlı olsun.
ORANTISIZ GÜÇ KULLANANPOLİS, VATANSEVER OLDU
Cumartesi akşamı İstanbul Vodafone Arena’da oynanan Beşiktaş-Bursaspor maçı çıkışı PKK’lı hain ve alçak biri canlı bomba diğeri 250-300 kilo patlayıcı yüklü aracın patlaması sonrası 37’si çevik kuvvet polisi olmak üzere 44 şehit verdik.
Günlerdir bu olayı konuşuyoruz. HDP hariç iktidar ve muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri, sanatçılar olayı lanetliyor, şehitlere Allah’tan rahmet diliyor.
Vakit bulanlar “Beleşler Tepesi” olarak bilinen, patlama sonrası adı “Şehitler Tepesi” olarak değiştirilen yere gidiyor, karanfiller bırakıyor.
Toplumsal olaylarda barışı ve huzuru korumak için elindeki tüm olanakları kullanarak güvenliği sağlamaya çalışırken orantısız güç kullanmakla suçladıkları çevik kuvvet polislerinden “vatansever” olarak bahsediyorlar.
İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere tüm kentlerde gezi parkı olaylarında, 1 Mayıs mitinginde, yasa dışı gösterilerde görevini yaparken iktidarın yandaşı olarak suçladıkları çevik kuvvet polisini şehit düştükten sonra hatırlayanlar şimdi methiler düzüyorlar.
Çevik kuvvet polislerini, hangi koşullarda çalıştıklarını bilmeden suçlayanların aklı başına 37’sinin şehit olmasından sonra gelmiş olacak ki çocuklarını bağırlarına basıyorlar.
Çevik kuvvet polislerine yapılanları görmezden gelip gaz fişeği atarak, tazyikli su sıkarak, sis bombası kullanarak orantısız güç kullandığını gazetelerinde manşete taşıyanlar ile günlerce televizyon ekranlarında birinci haber olarak gösterenler PKK teröristleri tarafından şehit edilmelerinin ardından özür dileyerek, haklarını helal etmelerini isteyerek timsah gözyaşları döküyorlar.
Umarım faturası ağır da olsa, geride gözü yaşlı analar babalar, eşler, çocuklar bıraksa da 7 Aralık’ta 37 çevik kuvvet polisimizin şehit olması, zor koşullarda görev yapan güvenlik güçlerimizden nefret edenlere ders olur!
37 çevik kuvvet polisimiz başta olmak üzere huzurumuz, güvenliğimiz, birlik ve beraberliğimiz için gözünü kırpmadan canını bu güzel vatan için seve seve feda eden güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
EMNİYET SİTESİNDEKİ
“FETÖCÜ” GAZETELER
Konu emniyetten, çevik kuvvet polisinden açılmışken Kocaeli Emniyet Müdürlüğü İnternet Sitesinde dikkatimi çeken bir konuyu paylaşmak istiyorum.
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü sitesine giriniz, Bugünkü Gazeteler bölümünü tıklayınız.
Karşınıza Özgür Kocaeli Gazetesi, Kocaeli Gazete, Kocaeli Gazetesi, Bizim Kocaeli Gazetesi, Demokrat Kocaeli Gazetesi, Çağdaş Kocaeli Gazetesi, Beyaz Kocaeli Gazetesi, Gebze Gazetesi, Gerçek Kocaeli çıkacaktır.
Kocaeli’de yayın hayatını sürdüren onlarca gazete Kocaeli Emniyet Müdürlüğü sitesinde yer almazken OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile FETÖ/PDY Örgüt üyesi olduğu iddiası ile kapatılan BİZİM KOCAELİ GAZETESİ var.
Başka? Yine FETÖCÜ olduğu iddiası ile kapatılan Manşet Kocaeli Gazetesi’nin satıl aldığı Beyaz Kocaeli Gazetesi var.
Necati müdür basın ile ilişkiye geçmekten çekinse de mesafeli durmaya özen gösterse de bilgisi olduğunu sanmıyorum.
Öğrendiğine göre FETÖCÜ gazeteleri sitesinden kaldırır, aktif faaliyet gösteren gazeteleri sitesinde yayınlar, aralarına mesafe koyduğu gazeteciler ile de diyalog kurar.
CHP İLÇE BAŞKANINDAN SİTEM
Geçtiğimiz günlerde yazdığım“CHP’liler Doğan’a Teşekkür Edeceği Yerde Eleştiriyor”başlıkla yazım ile ilgili olarak CHP İzmit İlçe Başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya telefonda sitem etti.
Dün de ziyarete ilçe sekreteri Mehmet Nazım Gençtürk, İzmit Belediyesi meclis üyesi Veli Beyaztaş ile ziyaretime geldi.
geldi.
Sohbetimiz Hayrullah Demiray ve Mevlüt Soysal da katıldı.
Ümit Başkan ile ilk kez karşılaşıyorduk. İzmit Belediyesi’nin SGK ve vergi borçları ile ilgili yazımı yazmadan önce kendisini aramama ve“Fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmuş”cümlesine takılmış.
Bir saatten fazla sohbet ettik. Bundan sonra birbirimizi aramak, iletişim kurmak konusunda anlaştık.
İzmit Belediyesi’nin CHP döneminden kalan borçları ödemek için kaymakamlık, Kuruçeşme’deki adliye binalarını ucuz fiyata, belediyeyi zarara uğratarak satmasına karşı olduklarını, doğru bulmadıklarını, Başkan Doğan ve ekibinin belediyeyi iyi yönetemediklerini tekrarladı.
Kendisine göre haklı yanları vardı. Ama sonuçta belediye meclisinde karar alınmış başkan Doğan’a satış yapma yetkisi, verilmiş nir konuyu fazla uzatmaya gerek olmadığını düşündüm.
Sayın Başkana, CHP’nin İzmit Belediyesi satışlarına şerh koyarken Büyükşehir BNelediyesi satışlarına neden onay verdiğini sordum.
Cevabı, “Farklı konular. Büyükşehir satılamayan Karamürsel konutlarını SGK ve vergi borcuna karşılık satıyor. Doğru iş yapıyor. Ama İzmit Belediyesi bu satıştan zarar ediyor” oldu.
İzmit Belediyesi’nin önceki dönemlerde de Real, Carrefour, Beğendik, Metropol bulunan alanları da sattığını anlattım.
Ümit Başkan, o satışların doğru olduğunu anlattı.
Hiç beklemediği bir soru sordum, “Başkan, 2019’da İzmit Belediyesi’ne aday olacak mısınız?”
Başkan net ve samimi cevap verdi, “Hayır, Ankara’da siyaset yapmak istiyorum” diyerek milletvekilliğini düşündüğünü ima etti.
CHP İzmit İlçe Başkanı Küçükkaya, beraber geldiği Beyaztaş ve Gençtürk ayrılırken bu tür sohbetlerin yararlı olacağını gördüklerini söylediler.
Gazeteye geldiklerinde sitresli görünüyorlardı ama ayrılırken mutluydular.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.