Bilgi Köprüsü Etüt Merkezi Psikoloğu, Uzm. Gelişim Psikoloğu Aysu Silleaçıklamasında, “Ağustos ayından itibaren başladığımız TEOG sürecinde öğrenciler, aileleri ve bizler için son zamanlar her zaman daha büyük önem ve özen kaydeder. Biz de mevcut çalışmalarımıza ek, öğrencilerin hedeflerine ve eksikliklerine yönelik deneme -bölüm sınavlarını arttırarak, bireysel konu tekrarları, konu analizleri, soru çözümleri çalışmalarına hız katarak ve rehberlik biriminin desteği ile bu süreci eksiksiz tamamlaya çalışıyoruz.
SINAV KAYGISINI KONTROL ALTINA ALDIK
Sınav kaygısının farklı nedenleri olabilir. Bu nedenlerin birçoğu kalıplaşmış zihinsel süreçler ve bedensel belirtiler ile sınav öncesi kaygı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle dönem başından itibaren kaygısı yüksek olan öğrencilerin kaygı nedenleri ve kaygılarını azaltmaya yönelik bilişsel davranışçı çalışmalar sürmekteyiz. Sınav tarihi yaklaştıkça öğrencilerde görülen zihinsel tepkiler, gelecek ile ilgili endişeli düşünceler ve bedensel tepkiler artmaktadır. Araştırmalar da sınav öncesi yapılan gevşeme ve nefes egzersizlerinin sınav kaygını kontrol altına alma ve başa çıkma becerilerini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Bu nedenle öğrencilerin sınava kadar düzenli uygulayabilecekleri sınav kaygılarını azaltmaya yönelik uygulamalı nefes ve beden çalışmaları ile hem öğrencilerin hedeflerini hatırladık hem de rahatlamalarını sağlamaya çalıştık.
BAŞARI İÇİN İYİ BİR PSİKOLOJİ ŞART
Öğrencilerinin geleceklerine yön verecek sınavlar ne yazık ki ergenlik dönemine denk gelmektedir. Bu nedenle öğrencinin içinde bulunduğu ruh hali, ailesi ve sosyal çevresinden gördüğü destek, ergenlikle birlikte sürekli değişen beden ve ruh halinin çoğu ergenin psikolojisini olumsuz etkiyebilmektedir. Tam da bu zamanda hayatlarının ilk önemli sınavına hazırlanıyor olmak hem onlar hem de aileleri için zor bir süreç olabilmektedir. Bu nedenle öğrencilerin kendilerine ve sınava yönelik olumsuz inanç ve düşüncelerini değiştirmek, sınav kaygılarını azaltmak için bilişsel- davranışçı çalışmalar ve nefes- beden egzersizleri öğrencilerin Teog’a ruhsal olarak daha olumlu ve sakin girmeleri ve akademik beceri ve çabalarını en iyi şekilde sonuçlandırmaları adına büyük önem taşımaktadır.
AİLELER ÇOCUKLARDAN DAHA KAYGILI
Aileler ile yaptığım görüşmeler ve gözlemlerime göre; ailelerin çocuklar kadar hatta bazı ailelerin çocuklarından daha heyecanlı olduğunu söyleyebilirim. Ancak sınava giren bizler değil çocuklarımız. Her çocuk aynı düzeyde sınav kaygısı yaşamayacaktır. Anne babaların yüksek düzeyde sınav kaygısı duyması ve çocuklarına yönelik yüksek beklentileri, zamanın az kaldığını çocuklarına sürekli hatırlatmaları ve çocukların eksikliklerinden bahsetmeleri çocukların var olan kaygılarını daha da artmasına ve başarısızlık ya da yetersizlik duygusu yaşamalarına neden olacaktır. Bu nedenle sınava az zaman kalmışken aile-çocuk ilişkisinin olumlu olması, paylaşımların artması, çocuğun başarılı olduğu alanların vurgulanması, çocuğun neleri yapamadığı değil neleri yapabildiğinin ifade edilmesi öğrencileri motive edecektir. Gelecek kaygılarınızı çocuğunuza iletmeyin. Yoğun kaygı, performansı olumsuz etkileyeceği için sınav başarısını da olumsuz etkileyecektir. Kaygılarınızın çok yoğun olduğunu düşünüyorsanız sizi kaygılandıran olumsuz düşüncelere odaklanarak onlar yerine daha olumlu ve gerçekçi düşünceler yerleştirmeye çalışın.
AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER
Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın. Her anne baba kendi çocuğunun daha özel olduğunu düşünür. Oysa her insanın objektif bakıldığında belli alanlarda kuvvetli yönleri olabildiği gibi belli alanlarda da zayıf özellikleri olabilir. Beklentileriniz ile çocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa çocuğunuz daha az kaygı yaşayabilir.
Bu zor dönemde çocuklarınıza anlayışlı ve destekleyici davranın.Kaygının yoğunlaşması ile birlikte çocuklarınız kendilerini daha çaresiz ve çözümsüz hissedebilirler. Bu nedenle daha tepkili olabilirler. Daha önceden kızmadıkları şeylere şimdilerde daha sert tepkiler gösterebilirler. Bu durumun geçici olduğunu düşünerek çocuğunuza karşı anlayışlı olmaya özen gösterin.
Olumsuz düşüncelerden uzak durun
.Bazı anne babalar çocuklarının motivasyonunu artırmak için; “Bu gidişle sen asla kazanamazsın, elde telefon ile sınav kazanılmaz” gibi sözler söyler. Ancak negatif motivasyon pek az öğrencide başarılı olur. Hatta öğrencinin kendisini başarısız görmesine neden olarak kaygısını artırabilir.
Meli-malı kelimeleri dikkatle kullanılmalı.“En az şu kadar doğru yapmalısın. Türkçe ve Matematik full yapmalısın. Başarılı olmalısın. Dikkatli olmalısın. Kendini dersine vermelisin. Bu okul mutlaka kazanmalısın” türünden zorunluluk ifade eden cümleler öğrencinin kaygısının artmasına neden olmaktadır. Bu tür zorunluluk ifade eden sözleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın.
Sınav öncesi “iyi dilek” telefonları için önlem alın. Sınava bir gün kala yakın çevredeki birçok kişi özellikle aile büyükleri, akrabalar iyi niyetle, öğrencilere başarı dilemek amacıyla telefon etme gereksinimi duymaktadır. Ancak iyi niyetle yapılan bu girişim genelde sınava girecek öğrencide ne yazık ki negatif bir etki yaratmaktadır. “Başaracaksın, biliyorum, sana güveniyorum, hadi göster kendini, başar ve çık, senden fen lisesini kazanmanı bekliyoruz, geleceğin doktoru gibi hoş görünen sözler öğrencilerde olağan sınav heyecanını doruklara taşımaktadır. Bu nedenle, bu tür telefon konuşmalarında anne ve babaların çocuklarını koruma rolünü üstlenmelerinde, çocuklarının bu konuşmalara katılmalarını engellemelerinde yarar vardır.
Bu zor dönemde çocuklarınıza anlayışlı ve destekleyici davranın. Kaygının yoğunlaşması ile birlikte çocuklarınız kendilerini daha çaresiz ve çözümsüz hissedebilirler. Bu nedenle daha tepkili olabilirler. Daha önceden kızmadıkları şeylere şimdilerde daha sert tepkiler gösterebilirler. Bu durumun geçici olduğunu düşünerek çocuğunuza karşı anlayışlı olmaya çalışın.
Çocuğunuzu hiçbir zaman başka çocuklarla kıyaslamayın. “dayının kızı Kocaeli Fen’e girdi, sen de oraya girmelisin” türünden yaklaşımlar çocuğunuza zarar verebilir. Her birey ayrı bir kişiliktir. Çocuğunuzu ancak gereken durumlarda sadece kendisiyle kıyaslayabilirsiniz. Yani önceki davranış biçimleriyle, şimdiki davranış biçimlerini karşılaştırarak aradaki gözlenmiş olan değişimleri aradaki gözlediğiniz değişimleri ortaya koyabilirsiniz” ifadelerine yer verdi.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.